52. Mektup
- Aisha K.
- Mar 10
- 2 min read
Updated: Mar 16
Sevgili Agâh,
Merhaba, nasılsın?
Yeğenimle, onun yaş grubunda son derece popüler bir konu olan dinazorlar hakkında çokça sohbet etmişizdir. Tuvalet eğitimi kapsamında çiş ve kaka seti olmak üzere iki farklı dinazor sticker seti almıştım ona. İşe de yaradı, çocuğa sözüm var, planetaryuma götüreceğim.
Okula başladım. Dinazorların soyu tükenmemiş meğersem. Görüyor musun bildiğimi sandığım her şey nasıl da yanlış çıkıyor? Okuyup akademisyen bile olmuşlar. İnsan neye şaşıracağını şaşırıyor.
Rüyalarım gözlerime yapışıyor artık. Veya uykumda göz kapaklarımı kapalı tutmayı sağlayan tutkalın kendisiler. Bu ikisinden biri, evet. Zaten tutmayan şey nasıl tutsun. Biliyorsun ki, tutarlarsa tutarlı, tutmazlarsa tutarsızım. Bu böyle.
Ben herkesin mantık öğrenmesi gerektiğine inanırım. Herkes biraz biyokimya, biraz jeopolitika, biraz psikomitoloji, biraz astrofizik, biraz hukuk felsefesi ve bolca mantık bilmeli bence.
Sonra da bildiklerini bir kenara koymalı.
Herkes kendine ne temas ediyorsa onu kovalamalı tabi. Yakalamalı daha doğrusu. Kavramalı, kuşatmalı. Ve kavramak kavramsallaştırarak olmuyor.
Grab what grabs your attention. Merkür’ün olayı bu.
Belki de hezarfenlikle herbokologluk arasında ince bir çizgi vardır. Her şeyle her şey arasında ince bir çizgi olduğu gibi. Veya şeylerin aslında incecik çizgilerden yani tınılardan müteşekkil olması gibi. Çizgi, yani söz.
Tam burada sicim teorisi giriyor tabi devreye.
Ve kadın ve erkek birbirini anlayabilen iki cins olsaydı, yeğenim bugün hayatımıza neşe saçıyor olmazdı. Nesillerin devam ediyor oluşunu, kadınla erkeğin biribirini anlamayışına borçluyuz. İki kişi arasında kat edilecek bir mesafenin hep olması gerekiyor. Yoksa nasıl ilişeceğiz? İkili ilişkiler, hatta birli ilişkiler de, o mesafenin bir aşılıp bir açılmasından oluşan birer dans.
Arkafonda ne çalıyor peki?
Anlaşmazlık, çatışma, çelişme… Sonlandırılması değil, idame ettirilmesi gereken şeyler. Çünkü tezat tabiatın kanunu ve insanı çelişkiler devindiriyor.
Ve her insan bir lisan. Ve lisanlarımızın çeşit çeşit oluşu Tanrım’ın ayetlerinden. Ve bir dili öğrenmenin en iyi yolu, gramerinin kurallarında, kelimelerinin kategorilerinde boğulmak değil, ona maruz kalmak.
Bir haftadır uzay-zamanı en efektif ve estetik biçimde nasıl bükebileceğim üzerine düşünüyorum, hala bir yolunu bulamadım.
İftara dinazor eti çekiyor canım ama çarşıdan balık alacağım muhtemelen.
Görüşmek üzere,
K.
Kommentare