Agâh Bey,
Merhabalar. Nasılsınız?
Tam konularım bitti kurudum zannediyorum, yeni konu açılıyor kontrolümün dışında. Buna da şükür. Buna baya şükür, daha doğrusu.
Gülle derdim üzerine düşünüyorum bir süredir. İnsanların gülde ne bulduğunu hiçbir zaman anlamamışımdır. Hala da anlamıyorum. Ama sanki anlamamakta direttiğimi düşünüyorum. Burada da altta yatan defansif bir inat var gibi. Sanki ben de sevebilmek istiyorum ama nedense ayak diretiyorum.
Gül dikenine katlanmaya değer bir çiçek mi gerçekten, bilemiyorum. Tereddütteyim bu konuda.
Ama şu önerme bazı durumlarda doğru bence: bu kadar insan yanılıyor olamaz. Onca hırçınlığına ve yaralayıcılığına rağmen bu kadar sevilmesini -sevilebiliyor olmasını- mi kıskanıyorum acaba?
İnsan gözünün önündekini göremez derler. Neyse ki ben miyopum. Tabi bu hiçbir şey göremediğim anlamına da geliyor olabilir. Enseyi karartmaya gerek yok ama, belki de kör görüşlüyümdür. Sonuçta sübjektif deneyimin, veya deneyimlenen dünyanın, algılanan nesnelerin toplamı; bütünün de parçalarının toplamı olmadığını biliyoruz artık.
Bülbülün çaresi gül ise, gülün benimle derdini değil de, kendi derdimin çaresini mi arıyorum acaba? Derdim ne ki? Bir gülümün olmaması mı? Kendime gül mü arıyorum, bülbül mü? Düştük yine klişelere, sevmem biliyorsunuz.
Çiçekçim haklı, gülün adı var. Adı var diye seviliyor, mu demek istiyor ondan emin değilim tabi. Esnaf adam sonuçta ve bana gül satmaya çalışıyor.
Gül bitkisini sevmem, çiçeği de özellikle cazip geliyor değil, dememe rağmen rüyalarımda ve günümde karşıma gül çıkıp duruyor diye bugün hem arkadaşıma hem kendime birer gül buketi aldım. Aktardan da kurutulmuş tomurcuk gül. Çayı çok hoş oluyor. Frekansı da yüksekmiş, o ne demekse. Rüyalarla ve göksel bilgilerle amel ediyorum Agâh Bey. Bâtıl bir insanım.
Gülün bana saldırmak için bir sebebi olabileceğine inanmıyorum. Peki neden saldırı altında hissediyorum? Budamaya girişiyorum mesela, kendisi için ha, bana ne yoksa, pişman ettiriyor. Yaranılmıyor da yani.
Benim ondan kaçtığımı fark ediyor olabilir ama. Bu yüzden mi saldırıyor? Kibre bakar mısınız? Herkes seni sevmek zorunda mı?
Sanki çiçeğinden çok, dikenleri tarafından muhatap alınıyorum.
Nedir bana batmakta olan Agâh Bey?
Kendinize iyi bakın,
K.
Commentaires