Agâh Bey!
Günaydınlarınız olsun! Nasılsınız? Haliniz vaktiniz yerinde umarım.
Saatlerimi fethetmeye başladım Agâh Bey, öyle diyeyim size. O atlar boşuna değil.
Geçen hafta itibariyle Ağustos’tan sonunda çıktım demektir bu. Geç ama görkemli ve coşkun bir çıkış oldu. 13 günlük bir Eylül, daha doğrusu 48 günlük bir Ağustos mümkünmüş demek ki evet.
Sabahları 5 buçuk 6 sularında uyanıp duruyorum bu aralar. İyice soldu yüzüm, bet beniz kalmadı. Ama ne kadar çirkinleşirsem çirkinleşeyim güzelliğimden hiçbir şey eksilmiyor çok şükür.
“Kâh giderim meyhaneye, dem içerim yâr için”. Hayır hayır, öyle değil: yâr ile aşk için!
Geçtiğimiz hafta bir tören için üstümde cüppemle bizim diğer ekip üyeleriyle sıraya girmiş, yemeklerin servis edilmesini bekliyorduk. Ben de tam becerememişim iliklemeyi. Ekiplerin görevlisi geldi cüppemin kuşağını ilikledi. Gıcık oldum ne yalan söyleyeyim. Muntazam bir düğüm attı aslında bakmayın. Benden daha iyi bildiğini ve benim iyiliğim için yaptığını da biliyorum ama..
Gıcık oldum işte. Kendi düğümümü kendim atarım. Onun yaptığını bozup aynen öyle yaptım ben de. Yamuk oldu falan ama en azından bana ait.
Gitmediğim mezuniyet törenimde giymediğim cüppemdi belki de üstümdeki. Belki bir çeşit namaz kıyafeti. Belki ikisi.
Düğüm de, belki zaten bir arada olması gerekenleri yerli yerinde tutan bir ilmek, belki boğazımdaki ukdelerden biri. Bir yandan da sizin bir çözerken üç attığınız düğümlere benziyor. Kuşak da üç yılımı bayıldığım siyah kuşağımı hatırlatıyor tabi .
Turcs & Caicos adalarının Okyanusya’da değil, Latin Amerika açıklarında değil, Amerika-Kanada sınırı açıklarında olduğunu biliyor muydunuz? Her gün bir yeni bilgi.
Yaratıcılığım mı? Tatlı bir zehir değil, acı bir şerbet Agâh Bey. Ve şu bir gerçek ki, erken uyanan değil erken kalkan yol alıyor.
Size bir soru: Ben dediğimiz şey, bize mahsus deliliğimiz mi yani şimdi?
Kendinize aşırı iyi bakın,
K.
Comments