top of page

17. Mektup

Agâh Bey,


Merhaba, nasılsınız?


Hava bu sene erken ısındı, kış da tam gelmemişti zaten. Karanlık ve serin havalara hasretim şahsen. Oralar nasıl? buraya nispeten serindir diye tahmin ediyorum.


Bir arkadaşımda kalıyorum bir süredir, çatı katında. Çok hoş, mezarlığa bakan bir manzarası var. Bir keresinde pencereden sarkmış manzarayı seyrederken üst katlara çevirdim başımı. Bir çalışma mı, çekim mi bir şeyler dönüyordu. Ekiplerin sesi bizim daireye kadar geliyordu.


Bir ara sesler acayip yükseldi. Herkes bir şeye şaşırmış, bir şeye heyecanlanmıştı. Meğersem kumaşlara sarılı bir kaz yumurtası bulmuşlar. Beni gören bir usta tutabilirsen aşağı indireyim diye seslendi. Gönder abi tutarım dedim, neyime güveniyorsam. Yumurtayı sarılı olduğu kumaşlarla birlikte bir ipe bağlayıp aşağı doğru sarkıttı sonra. Yönlendirmem sayesinde hallettik, sarılarak tuttum yumurtayı. Kaz yumurtasının bu kadar devasa olduğunu bilmiyordum.


Bu olayın ertesinde yakın arkadaşlarımla bir otele gittik tatile. Ne tatil meraklısıymışsınız diyebilirsiniz ama normalde gerçekten bu kadar hareketli bir hayatım yok. Bu aralar ne hikmetse sürekli denk geliyor bir şekilde kamptır, su-dibi kampıdır, deniz tatilidir vs.


Büyük ve güzel bir otele gittik bu sefer. Lobideyken lavaboya gitmemiz gerekti ama odaya çıkmak çok ters olacaktı. Resepsiyona sorduk yakınlarda kullanabileceğimiz bir lavabo var mı diye. Kadın biraz karışık ama yine de tarif edeyim dedi.


Alt kata inecekmişiz, indiğimizde bir yanımızda bir Fransız marketi kalacakmış, oradan bir tarafa dönecekmişiz, sonra diğer yanımızda şarapları görecekmişiz, bu şarap duvarını bir yanımıza alıp, dönüp, bir yere girip diğer tarafa dönüp, ilerleyip, merdivenleri inip istediğimiz yere ulaşacakmışız. Hakikaten de karışıkmış, altı üstü bir lavabo, sanki gizli hazine gömdünüz. Bu kadar uğraşacağınıza yapmasaydınız hiç.


Ki arkadaşımın gözünde büyüdü ve vaz geçti gitmekten, ben de bu yola kendim girdim. Bir işe de yaramadı, lavabo hiç temiz değildi, yerler hep su içindeydi. Gittiğimle kaldım anlayacağınız.


Tam o katta bir arkadaşımla karşılaştım ama, o enteresan oldu, adı B. Çekimi planlanan hijyenik ped reklamının kreatif ekibindeymiş, toplantıyı da otelde yapıyorlarmış. Bana buldukları fikri gösterdi de, fena bulmadım. İstanbul semalarından yere doğru süzülen, yukarıdan bakmamıza rağmen, süzüldükçe büyüyen kırmızı balonlar seyrediyoruz, böyle bir görüntü.


Fark ettiyseniz tamam sık gidiyorum ama, şansım bir türlü yaver gitmiyor bu tatil meselesinde. Bir adamakıllı tatil yapabilsem, bir daha gitme ihtiyacı duymayacağım sanki.


Bakalım belki bir dahakine kar tatiline veya yine kamp yapmaya gideriz, bu sefer bir dağa. Wish me luck.


Size bir sorum var Agâh Bey: Hakikat bazen rasyonel de olamaz mı?


Kendinize iyi bakın,

K.


9 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page