top of page

33. Mektup

Agah Bey!


Sıcak ama neşeli bir günden merhabalar. Nasılsınız?


Bu havalarda insanlığın ilerlemesi duraksar Agâh Bey, söylüyorum size. İlerlemeye inandığımdan değil de, oraya girmeyeyim şimdi hiç. Kastım şu: bu havada ne spor yapılır, ne sanat, ne keşif, bu havada insan ne çalışabilir, ne uyuyabilir, ne de uyanık kalabilir. Ne yapılıyorsa bu havalara rağmen yapılmıştır ve buna mukabil bir övgüye layık olmalıdır.


Yazı sevmiyorum ama yazımdan razıyım bu arada.


Bazı şarkıların serinletici, bazı şarkıların iç ısıtan bir etkisi var. Hatta bazı soğukların da iç ısıttığı kanaatindeyim. Bazı sıcakların serinletici olamayacağına eminim ama.


Size, geçen hafta kendimi içinde bulduğum saçmasapan durumdan bahsedeyim. Bende daha bol ne var zaten.


Eski evime, almayı unuttuğum eşyaları almaya gittiğim bir gün, nedense eve bir türlü ulaşamadım. Yeri mi değişmiş, ben mi yolları unutmuşum, ayaklarım mı götürmüyor, bir sebepten ötürü eve gitmemeli miyim, nedense artık, sitede dolandım durdum.


Bir çay bahçesinde şöyle bir soluklanayım demiştim, bir baktım çantamın içini karıncalar basmış. Tatlı bir şey de yoktu içinde halbuki. İnanılmaz ağırdı ama, kendime bu eziyeti niye yapıyorsam. Ama tabi her bir konu için ayrı defter kullanırsam olacağı bu. Birini yanıma almasam olmuyor da.


Sonrasında arkadaşım T ve Z ile bir kulübede buldum kendimi, ahşap ve eski ama geniş bir kulübe. Buradan çıkmamız gerekiyor ve çıkabilmemiz için doğru noktalara adım atmamız çok önemli. Zemin çok kötü olduğundan doğru noktalara ayak basılmadığında toprak çöküyor. Bir nevi mayınsız mayın tarlası. Kenarda durup arkadaşlarımı yönlendiriyorum onlar geçerken ama kendim için aynısını yapamıyorum. Uzaktan bakıp yönlendirmek gerekiyor ve kendimi dışarıdan göremiyorum.


E baştan niye giriyorsunuz yıkıldı yıkılacak izbe kulübeye, diyeceksiniz makul bir insan olduğunuz için. Buna bir cevabım yok. Basiret bağlanması işte Agâh Bey.


Bir zaman sonra kendimi piyano dersinde buldum. Yanımda bir başkasıyla. Amacımız bir parçayı çalarken, bir yandan da söylemek, eşlik etmek. Çok hoş bir ortodoks ilahisi. Arkadaşım hem çaldı hem söyledi ama ben beceremedim bir türlü.


Dersten sonra lavaboya gittim, sırada beklerken içeriden çok şık bir bayan çıktı. Turuncu gibi bir renk ancak bu kadar güzel kombinlenebilirdi. Neyse, içeri girdim, kadın ceketini ve orgunu içeride unutmuş kılıfıyla. Enteresan, küçük bir orgdu. Peşinden fırlamam gerekirdi eşyalarını yetiştirmek için ama o an çok sıkışıktım o yüzden doğru olduğunu bildiğim şeyi yapamadım.


Nedir bu yakamı bırakmayan çözümsüzlük ve beceriksizlik?


Eskiden insan içinde çizim yapamazdım, biliyor musunuz? Bu değişiyor yavaş yavaş ve bunun benim için ne büyük bir anlamı olduğunu tahmin edemezsiniz. Rica edebilirsiniz Agâh Bey, benden size teşekkürler.


Bazen rasyonel bir sebep sadece rasyonel bir sebeptir Agâh Bey. Change my mind.


Kardeşime saldıran sincap vefat etmiş bu arada. Mektubun arasına B’nin ona yaptığı mezarın fotoğrafını iliştiriyorum. Fayanstan mezar taşı yapmış hayvancağıza.


Ölüm olmasa bu hayat nasıl çekilirdi acaba diye düşünmeden edemiyor insan. For dust we are and to dust we will return.


Kendinize iyi bakın,

K.




19 views0 comments

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page